Ben de diyirem he

Komik Fıkralar

Gülümsemek böyle bir şeydir işte: Taşı suya attığınızda yayılan dalgalar gibi, yüzden yüze yayılır. Hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. Bugün çeşitli kaynaklardan derlediğimiz Erzurumlu Fıkralarını sizlerle paylaşmak istiyoruz. Umarım bu komik fıkralar yüzünüzde bir tebessüm oluşturur.

1.Ben de diyirem he


Erzurum’a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlarda bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.

Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:

– Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem fakat program düzgün çalışmiir.

Teknik servis elemanı sorar:

– Nasıl yapıyorsunuz?

– Senin anlattığın gibi

– Hata ne?

– Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir.

– İşlem basamaklarını tek tek anlatın.

Tamam diyor ve başlıyor anlatmaya…

– Programı açirem. Malın adı bölümüne adını,adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıktan sonra senin anlattığın gibi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir:

– Kaydetmek ister misiniz?

– E / H yazısı çıkir.

– Ben de diyirem He

2.Oruç tutmirığ, tutturirığ


Bir ramazan günü Erzurumlu olmayan üniversite öğrencilerinden biri, arkadaşları olan bir grubun üniversitede oruç kontrolü yaptığını ve oruç tutmayanlarla dalaştıklarını görür. Dinine bağlı olan genç kendi kendine:

– Bunlar dinine bağlı ben bunlarla arkadaşlık yapmaya devam edeyim diye düşünür.

Ertesi gün bu grubun kaldığı eve gider birde ne görsün, sofraya kurulmuş afiyetle yemeklerini yemektedirler. Ramazan günü olması hesabıyla bunlara sorar:

– Siz herkese oruç tutması için baskı yaptığınız halde niye oruç tutmuyorsunuz.

İçlerinden biri cevap verir:

– Oğlum biz oruç tutmirığ, tutturirığ!

3.Suçumuz ne?


Tebrizkapı’da kaldırıma yaslanarak zorla durabilen kamyonu görünce Trafik Polisi hemen yanaştı:

– Hoop hemşerim, burada durmak yasak!

– Aman terpetme gurban olim, frennerim dutmir.

– Senin farların da kırık?

– Mehellenin pijleri…

– Silecekler de yok?!

– Vış, ahan ben de yeni gördüm.

– Ehliyet ruhsat lütfen.

– Vallah rühset yok, ne yalan diyim. Ehliyet de emim de.

– Peki, sana elli lira ceza yazıyorum.

– Gurban olim polis bey, ahan vermesine verah da, suçumuz ne?

4.Arkadan bin


Gullabi Turan Erzurum’da Faytonculuk yapan bir gariptir. Bir gün durakta beklerken yanına şişman mı şişman bir adam gelir ve:

– Beni şu yokuşun başına kadar çıkarıver der.

Gullabi bir şişman adama bakar birde cılız mı cılız atlara ve eğilir adamın kulağına yavaşça:

– Ağabey atlara görünmeden arkadan bin! der.

5.Kıbleye çevirsin


Erzurumlu bir dede uçağa binmiş uçak havalandıktan sonra dede lavaboya gidip abdest almış ve hostesi çağırıp:

– Kızım buraya bi seccade ser de namazımı kılayım.

Hostes şaşırmış:

– Ne diyon dede burada namaz kılınmaz.

Dede sinirlenmiş ve sert çıkmış hostese:

– Başın açık, dodağın boya,eteğin kısa bana fetva mı verirsen.Get şoföre söyle de uçağı kibleye çevirsin.

6.Kadın lafıyla


Erzurum havaalanında yolcular uçağa binmişler. Kapılar kapanmış ve hostes:

– Sayın yolcular! Lütfen kemerlerinizi bağlayınız demiş.

Kimse bağlamamış. Hostes durumu pilota anlatmış. Pilot, mikrofonu eline almış:

– Hele dadaşlar, kemerlerinizi bağlayın da havalanah diye anons etmiş.

Herkes bir anda kemerlerini bağlamış. Hostesin şaşkınlığını gören ve kendisi de Erzurumlu olan pilot şöyle demiş:

– Erzurumlu, ganayahli (kadın) lafiyla iş yapmaz.

7.Pirofosor dedeğin ne çi?


Erzurumun son halk hikayecisi Behçet Mahir hastadır, Edebiyat Fakültesi Halk Edebiyatı hocaları hasta yoklamaya giderler. Kalabalık hoca grubuyla aniden karşılaşan ev halkı telaşlanır. Ancak Behçet Mahirin karısının oralı olmaya hiç niyeti yoktur.

– Ana! Neydececeyığ, bak bir sürü pirofosor gelmişler

Diyen kızına telaşlanmaya gerek olmadığını şu sözlerle açıklar:

– Di get! Pirofosor dedeğin ne çi? Behçetin yalanlarını yazir, yazir pirofosor olirlar.

8.Ceriyan


Neriman Hanıma gelen misafir, evin kızını ortalıkta göremeyince sormuştu:

-Ayşe nerede, göremedim?

Ev sahibi hava akımını kastederek:

-Geçen gün sizin evde ceriyana kapılmış, hesde yatir içerde.

Bu söz üzerine misafir hanım öfkeyle:

-Viyh torpah başıma, bizim evde ceriyan ne arir? Sen de bülirsen ki biz kaz lambasi gullanirih!

9.Hurda nene


Çeşitli hastalıklar, kazalar geçirmiş, bir gözünü kaybetmiş, romatizmadan beli bükülmüş, parmakları çarpılmış olduğundan mahalleli bu yetmişlik ihtiyara Hurda Nene adını takmıştı. Rahmetli o haliyle bile herkesle şakalamayı, espri yapmayı severdi.

Hastalanmış ,hastaneye kaldırılmıştı. Sabahleyini, nabzını ve ateşini kontrol eden doktor der ki:

-Teyze maşallah çok iyisin. Nabız normal, ateş de yok. Vücut sıcaklığın 37 derece.

-Tohtor beğ oğlum, der Nene, bir türli ıssınamirem. Soyuhdan donirem. sen o otuz yedi dereceyi kırka elliye çıkart. Ücreti mühüm değil.

10.Bedira


Radyo yeni icat edilmişti. Köyün birinde evdeki radyoya büyük hoperlörlerden birini bağlayıp dış duvara asmışlardı. Oradan geçen köylü çalan müziği dinlemiş dinlemiş hayretle:

-İcatta icat gardaş, bedira da gonişir!

Günde bir defa olsun gülmeli ve neşeli olmalıyız. Sevinci öğrenirsek, başkalarına acı vermeyi de unuturuz. Beğendiğiniz komik fıkraları paylaşabilir, bildiğiniz diğer Erzurumlu Fıkralarını yorum bölümüne ekleyebilirsiniz.

Yorum Gönder

أحدث أقدم