Bir gülümseme, pencerenizin dışındakilere içeride sevecen, paylaşımcı bir insan olduğunu söyleyen ışıktır. Bir gülümseme, burnunuzun dibinde bulacağınız mutluluktur. Bugün çeşitli kaynaklardan derlediğimiz Erzurumlu fıkralarını sizler için listeledik. Umarım bu komik fıkralar birazcık da olsa güldürür yüzünüzü.
1.Köpürenin anassi
Rus savaşı zamanında, Erzurumlu ihtiyarları esir alırlar. Bunları götürüp Daşhana kapatırlar. Tabi bizim ihtiyarlar, sabırsızlıkla ne olacak diye beklerler. Aynı zamanda hayıflanırlar. Esir düştüklerini kabullenemiyorlar.
Rus ve Ermeni çetelerin nöbetçileri de dışarıda nöbet tutmaktadırlar. Bu arada Rusların çete başları gelir ve kendi aralarında konuşurken, bizim ihtiyarlarda dinliyor tabi. Rus çete başı diyor ki:
-Biz bu esirleri ne yapalım, bir işe de yaramazlar zaten ihtiyar bunlar çalışamazlar. En iyisi biz bunları sabun fabrikasına götürüp sabun yapalım.
Bizim ihtiyarlardan biri bunları duyar, hemen kafasını pencereden uzatıp şöyle der:
-Ola götürün sabun yapın. Köpürenin anassi.
2.Nenesine de öğretmiş
Çocuğu bir meslek öğrensin diye bakırcıya çırak vermişler. Çocuk iki üç gün gitmiş.
Vala ben bu işi öyrendim daha cetmiyecegam! demiş.....
Ustası merak etmiş niye gelmiyor diye.. Kapıyı çalmış, çocuğun nenesi niye gelmediğini anlatmış:
-Bizim uşah tepsi yapmayı öğrenmiş valla benede annatti ben bilem öğrendim, esahdan çoh golaymış.
-Nene nasıl öğrenmiş hele annat bahim.
-Valah oğul diyirçi, saci döğirsen döğirsen olir yassi,etfafını çevirirsen olir tepsi işde bu gedder golay...
Usta gülmüş:
-Vay itoğlit nenesine de öyretmiş.
3.Guruş
Erzurum lisesinde Feyzo baba suyun galdırma guvvetini anlatır. Bir su dolu bardağa 25 guruş atıp yavaş inişini gösterir ve öğrencisini çağırıp ne oldi der.
-Öğrenci 50 guruş oldi der.
Hoca kızıp:
-E itoğlit get at 25 guruş al 50 guruş niye oğisan?
Rahmetli kunduracı Yunus Usta, bir yorgunluk çayı içmek için dükkanının bitişiğindeki iki kapılı kahveye gitmişti. Oturur oturmaz garson önüne yarım bardak çayı koyunca Yunus Usta sinirlenerek garsonu çağırdı.
Erzurum lisesine çok güzel bir memur kızı gelir. Sınıftaki en tembel dadaş gıza gönlünü kaptırır.
4.Dudak payı istemez misin?
Rahmetli kunduracı Yunus Usta, bir yorgunluk çayı içmek için dükkanının bitişiğindeki iki kapılı kahveye gitmişti. Oturur oturmaz garson önüne yarım bardak çayı koyunca Yunus Usta sinirlenerek garsonu çağırdı.
-Buyur BeyBaba
-Oğlum bu nasıl çay?
-Beybaba yeni demledim.
-Oni demirem. Bah burada tiryakinin ögüne bele yarım bardah çay goydun mi ona söymüş kimi olursan, annadın mi!
-Beybaba dudak payı istemez misin?
-Ben pay isdemirem, çay isdirem çay!
5.Cıcık
Erzurum lisesine çok güzel bir memur kızı gelir. Sınıftaki en tembel dadaş gıza gönlünü kaptırır.
Bir süre sonra hoca sınav yapacaktır; kız tam alışamadan sınav zamanı gelir. Bizim dadaş sen çalışma ben hepsini bilirem der.
Sınav başlar ses yok, sınav bitecek kız sorar söylesene. Bizimki kağıda at, it, kuş resmi çizmış, kızın kağıda bakar boş. Ola der kız daha kağıdı bile cıcığlamamış.
6.Başka çimse yohmu yav
Körkütük sarhoş dadaş evine giderken belediyenin açtığı çukura düşer. Çabalar çıkamaz, bağırmağa başlar:
-Volaa beni gurtaracag çimse yohmi?
Bağırtıyı duyan biri çukura yanaşır. Kurtaracağı adamın sarhoş olduğunu görünce:
-Bak dadaş seni gurtarıram ama bene söz ver, bi daha içmeyecahsan der.
-Bizimki kuyunun diğer tarafına gider başlar bağırmaya:
-Volaaa beni gurtaracah başka çimse yohmu yav...
Dadaşım yeni bir araba alır; ula hele embele bir İstanbul'a uzanağ der ve hiç durmaksızın İstanbul a doğru yol alır.
Erzurumlu İstanbul'da yolda yürüyormuş. Hava da malum sıcak. Bizimkinin gömleğinin yakası açık göğüs kılları ortada görünüyor.
7.Turist çıktı
Dadaşım yeni bir araba alır; ula hele embele bir İstanbul'a uzanağ der ve hiç durmaksızın İstanbul a doğru yol alır.
Sabah ezanı okunduğunda Boğaz Köprüsünden geçmektedir. Yollar kalabalık ve trafik sıkışık. Uykusuzluktan olsa gerek, dadaş öndeki arabaya arkadan vurur.
Arabanın sahibi iner ve başlar kızgın kızgın bağırıp çağırmaya. Dadaş hiç cevap vermez. Diğer adam da bağırıp kızmaktan yorulur ve bir müddet sonra susar.
Bizimki yavaş yavaş camı açar ve adama:
-Ne gıjgırirsan, ne feniçirsen, ne oldu çi sanki der.
Söylenenlerden bir şey anlamıyan ve birden şakına dönen adam:
-Ulan hem sabah sabah gelip arbama vurdu hem de turist çıktı. Şu şansa bak yahu.
8.Vitrini bozma saçtan veriyim
Erzurumlu İstanbul'da yolda yürüyormuş. Hava da malum sıcak. Bizimkinin gömleğinin yakası açık göğüs kılları ortada görünüyor.
Karşıdan gelen bir bayan:
-A beyefendi ne güzel kıllarınız var demiş. Bir tane alabilirmiyim diye tam elini uzatırken bizimki hiç ciddiyetini bozmadan :
-Dur ablacım, vitrini bozma saçtan veriyim.
9.Galalıyız ama kor değiliz
Hasankaleli bir kişi Erzuruma gelir, lunaparkın yanından geçerken orada insanların silah ile atış yaptıklarını görür. Dayanamaz ve şöyle der:
-Ola herkez atir vurir hele bağim ben de vuracağmiyam
Atış yaptıran adamın yanına gider ve:
-Gardaş hele ver bitene de ben atim.
O sıra da adamı tanıyan birisi çıkar ve onu izler. Tabi bizim galalı birinciyi atar vurur, ikinciyi de atar vurur, sıra son atışa gelir, ya allah der atar onu da vurur.
O sırada galalıyı tanıyan adam dayanamaz ve şöyle der:
-Gardaş sen galali değilmisen.
-He galaliyam bilmirmisen.
-Bilrem emme sen nasi oldi da hepsini vurdun.
Tabi bizim ki hazır cevap:
-Gardaş biz galaliyığ ama kor deyilığ.
10.Çim? Ben Mi?
Erzurum'da Ermenilerin olduğu dönemde, kurban bayramı. Erzurumlular kurban kesiyorlar, bunu gören Ermeninin biri arkadaşına;
- Ben de kurban kesmek istiyorum der.
- Olur mu saçmalama. Sen müslüman değilsin, kurbanı niye keseceksin ki? diye karşı çıkar arkadaşı.
Tabi ermeni kararlı, gidip bir inek satın alır ve eline bıçağı alıp ineğin başına geçer. Elindeki bıçakla ineği ve kendini kan revan içinde bırakır ama bir türlü ineğin canı çıkmaz. Bunun üzerine Ermeninin arkadaşı yanına gelip;
-Ya bu kadar işkence çekeceğine git şu karşıdaki Müslüman kahvesine bir tanesinden rica et gelip kessin der.
Ermeni elinde bıçak üstü başı kan içinde kahveye girer.
- Bir Müslüman arıyorum, der.
Kahve halkından biri korkudan:
-Ca..ca..camiye gittiler, burada Müslüman yok der.
Adam camiye gelir ve içeri girip:
Adam camiye gelir ve içeri girip:
-Müslümanlar buradaymış, öyle mi? der.
Cemaatte çıt yok. Sonunda dayanamayıp arkası dönük olan hocayı gösterirler. Ermeni hocanın karşısına dikilir:
-Burada tek Müslüman sensin heralde.
Hoca kanlı bıçağa bakar ve:
-Çim? Ben?. Bene Müslüman diyenin celmişini ceşmişini....
Yorum Gönder