Fatiha gidir de

Komik Fıkralar

Gülüşün sayesinde hayatı daha güzel kılıyorsun. Basit bir gülümseme. Bu, kalbinizi açmanın ve başkalarına karşı şefkatli olmanın başlangıcıdır. Bugün çeşitli kaynaklardan derlediğimiz Erzurumlu fıkralarını sizler için listeledik. Umarım bu komik fıkralar birazcık da olsa güldürür yüzünüzü.

1.Elizabet beni aradı


Teyo pehlivan yine oturmuş döktürmektedir:

-Vola, Elizabet o gün beni aradı. Diyiremki bir at bulsamda getsem.

Sorarlar:

-Yav Teyo, heç Amerika'ya atla gidilir mi?

Cevap verir:

-Oğlum siz garıdaki güzelliği görsez anam avrad yayan gidersiz.

2.Ilıca rampası


Gullebi Turan'ı dostları sık sık alıp uçakla Ankara'ya İstanbul'a götürürler. O yıllarda uçağa binip yolculuk yapmak önemli bir ayrıcalıktır. Uçak biletleri çok pahalıdır. Bu nedenle uçakla yolculuk yapan Gullebi sağda solda hava atar.

Arkadaşlarından biri sorar:

-Ola Turan, sen uçaknan ele çok gezirsen, heç yorilmirmisan?

Turan, havasına devam ederek cevap verir:

-Yoh gardaş yoh. Ee uçak ele güzel araba ki, yiyir içirsen. Güzel hoşgezler (hostes) var onnar sene ele ey bahirlarçi. Gah diyirsen su, guh diyirsen bişey getirirler. Yanlız uçak İlice ( Ilıca ) rampasına doğri yanaşırken benim nefesim birez daralir. "

3.İstanbul'dan Erzurum'a yayan geldim


Bir tv programında sunucu Teyo Pehlivana sorar:

-İstanbul'a ilk kez mi geliyorsunuz?

Teyo cevaplar:

-Yoh, ikinci gelişim. 5 Yıl önce bir arkadaşımla İstanbul'a goyun getirdig. Satıp Erzurum'a geri dönecektig. Ama arkadaşım beni ekti, gaşti. Erzurum'a gelecam cebimde beş guruş yoh. Neydim bende İstanbul'dan Erzurum'a geder o köy senin bu köy benim yaya gettim.

4.Fatiha gidir de


Gullebi Turan sinirlidir ve küfretmeye başlar...

Arkadaşı sorar:

-Niye küfrediyorsun?

-Niye küfretmiyim abi! Adam bene borcuni vermeden geddi.

-Adama küfrediyorsun da, adam burda yok.

Geçen hafta öldü.

Hem ettiğin küfürler kendisine gitmez ki!

Iyice kizar Gullebi

-Niye, der

-Fatiha oğirığ gidiiiir !?

5.Rectörde çimimiş


Gullebi Turan bir gün Üniversitenin öğrenci işlerinde otururken içeriye Üniversite Rektörü girer ve doğal olarak herkes ayağa kalkar, tabi Turan da ayağa kalkar. 

Rektör orada bulunanlarla selamlaşır ve oturmalarını söyleyerek oradan ayrılır. Turan orada bulunanlara sorar:

-Uşağlar bu kimidi.

Orada bulunanlar Rektör olduğunu söyleyince Turan:

Torpağ başşıza oğlum, ben zanettimçi müdür celdide ayaği ğahdız, rectörde çimimiş.

6.Teyo pehlivanın evi hariç


İngiltere Cumhurbaşkanı Atatürk'ü ziyarete gelmiş Ankara'ya.

Erzurumlu Teyo Pehlivan da tesadüf, Mustafa Kemal'in yanındaymış. Erzurum'un bir meselesi varmış, kentin ileri gelenleri çok rica etmiş.""Ata seni kırmaz, olur şunu bi hallediver"" demişler.

Teyo Pehlivan da bu nedenle Gazi'ye gelmiş. Bir ara Atatürk'le İngiliz Cumhurbaşkanı satranç oynamaya karar vermiş. Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanına:

-Oynayalım ama, yenersem bana ne vereceksin? demiş. Bunun üzerine İngiliz:

-Yenersen Kuzey İrlanda'yı sana veririm. Ben yenersem sen ne vereceksin? demiş.

Gazi biraz düşünmüş:

-Eğer ben yenilirsem sana Doğu Anadolu'yu veririm? cevabını vermiş.

Bunu duyan Teyyo pehlivan hemen itiraz ederek:

-Oo, Paşam, bizim ev ne olacak o zaman? diye sitem etmiş. Atatürk:

-Doğru. Doğu Anadolu'yu veririm ama Teyyo'nun evi hariç.

Bu kez itiraz sırası İngiltere Cumhurbaşkanı'na gelmiş:

-Teyyo Pehlivan'ın evi yoksa ben Doğu Anadolu'yu ne yapayım demiş ve satranç oynamaktan vazgeçmişler.

7.Bu senin anan değil


Gullebi Turan Numune Hastanesi civarında dolaşırken bir arkadaşına rastlar, arkadaşı biraz telaşlıdır. Turan arkadaşına hal hatır sorarken, arkadaşının annesinin hastanede yattığını öğrenir ve birlikte arkadaşının annesini ziyaret için hastaneye giderler. Hal hatır sorduktan sonra Turan yaşlı kadına sorar:

-Eze beni tanirmisan?

Yaşlı kadın cevap verir.

-Yoğ oğul tanımiram

Turan yine sorar:

-Eze geçen sene güzün gelip oğlunla bağçadaçi odunlari kırdığ, sende bize çay yaptın içtiğ.

Yaşlı kadın;

-Yoğ oğul seni hetirlemedim. Deyince Turan dayanamaz, arkadaşını dürtükleyerek:

-Oğlum gah gidağ, bu hatun senin anan degil, senin anan olaydi beni tanırdi der.

8.Başga müslüman yoh mi?


Gullebi yine arkadaşları ile zil zurna sarhoş taksi ile mahallenin ucunda bırakırlar. Tabi Gullebi yalpalaya yalpalaya eve giderken sokağın ortasındaki belediye çukuruna düşer. Oradan bir türlü çıkamaz. Sabaha kadar bağırır ama nafile. Hiç kimse duymaz.

Sabah namazı için camiye giden cami imamı bu iniltiye kulak verir. Çukura kadar tedirgin bir şekilde yaklaşır bir de ne görsün bu Gullebi değil mi. İmam:

-Ula ne işin var senin burada.

-Heç düştüm hocam bi zehmet çıhart beni buradan.

-Tamam çıhartırım ama bi şartım var. Bundan sonra bi daha zıkkımlanmayacaksan tamam mı?

Gullebi bir sağa bakmış bir sola bakmış, sonra ağlayarah:

-Yav başga müslüman yohmi beni çıhardacah diye bağırmış.

9.Ben seni indin sandım


Gullebi Turan uçakla İstanbul'a gitmektedir. Uçak havalanır ve uçmağa başlar. Bir ara cam kenarındaki koltuktaki adam kalkar tuvalete gider ve Gullebi de adamın yerine oturur. Bir müddet sonra koltuğun sahibi gelir ve:

-Kardeşim burası benim yerim lütfen kalkar mısınız? der.

Gullebi gayet sakin bir şekilde:

-Valla ağabeyi ben seni demin indi sandım der.

10.Buyrun cenaze namazına


Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ömer Nasuhi Bilmen Hoca Erzurum'a gelmişken okuduğu medreseyi de ziyaret etmek ister ve Şeyhler medresesine gider. 

O sıralarda da Naim Hoca hem Şeyhler Camiinde müezzinlik yapmaktadır hem de yanındaki medresede talebe okutmaktadır.

Uzun ağızlığına cıgarasını takmış, bir ayağını uzatmış. Hocanın verdiği selamı ""elesine"" almıştır. Gelen başında biraz bekleyince:

-Gurban adın bağışla, der Naim Hoca.

Başında bekleyen:

-Ömer Nasuhi

Naim Hoca'da jeton düşer gibi olur:

-Bülmeni de var mi?

-Evet. Naim Hoca yerinden fırlar ve Ömer Nasuhi Hocanın eline uzanırken:

-Buyrun Cenaze Namazına, der.

Gülmek için mutlu olmak zorunda değilsin. Sıcak bir gülümseme nezaketin evrensel dilidir. Beğendiğiniz komik fıkraları paylaşabilir, bildiğiniz diğer Erzurumlu fıkralarını yorum bölümüne ekleyebilirsiniz.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski