Motive edici ve ilham verici hikayeler dizimizde bugün klasik bir Zen hikayesini ele alacağız: Bardağınızı boşaltın. Bu klasik Zen ustası hikayesi, mütevazi kalmanız, kendimizi yeni fikirlere açmanız, önyargılarınızı değiştirmeye istekli olmanız ve öğrenmeye açık olmanız için ihtiyacınız olan güçlü mesajlar içerir.
Asla hayal bile edemeyeceğin güçlere sahipsin. Yapabileceğini asla düşünmediğin şeyleri yapabilirsin. Kendi zihninizin sınırları dışında yapabileceklerinizin sınırı yoktur.Darwin P.Kingsley
Bardağınızı Boşaltın (Klasik Zen Hikayesi)
Bir zamanlar son derece bilgili biri olarak tanınan bir üniversite profesörü vardı. Felsefe alanında kendisine ait birçok araştırma yapılan değerli bir bilim insanı idi kendisi. Profesör, Zen felsefesine büyük ilgi duyuyordu ve bu konuda daha fazla şey öğrenmek istiyordu. Zen bilgeliğinin inceliklerini öğrenmek için ünlü bir Japon Zen ustasını ziyaret etti.
Zen ustalarının mekanına vardığında, müritleri onu Zen Ustasının odasına götürdüler. Ustanın fiziksel görünüşü cana yakındı ve ruhu yüceydi. Yüzü parlıyordu ve çevresine çok güçlü pozitif enerji veriyordu.
Usta ziyaretçisini karşıladıktan sonra ziyaretinin sebebini sordu. Profesör ona Zen felsefesi hakkında daha derin bilgiler öğrenmek istiyorum onun için buradayım dedi. Zen ustası profesöre sordu:
-Sen her yerde bilginle tanınıyorsun, lütfen benimle bir şeyler paylaş dedi.
Profesör, farklı alanlardaki araştırmalarını tek tek anlatmaya başladı. Bir süre sonra Zen hakkındaki bilgilerini paylaşmaya başladı. Zen ustası onu bir saat sessizce dinledi.
Zen ustası araya girdi ve profesöre biraz çay içmek isteyip istemediğini sordu. Kabul etmesi gerektiğini bilen profesör gülümsedi ve cömertliği için Zen ustasına teşekkür etti. Zen ustasının müritlerinden biri ortadan kayboldu ve ardından iki fincan ve biraz dumanı tüten çayla hızla geri döndü.
Usta çayı bardağa doldurmaya başladı ve profesöre gülümsedi. Bu arada Profesör, Zen hakkındaki bilgilerini ustayla paylaşmaya devam ediyordu.
Usta çayı yavaş yavaş döktü ve fincan tamamen doldu. Ama durmadı ve bardağa çay dökmeye devam etti. Çay masaya dökülmeye başladı. Profesör bunu fark etti ve taşarken izlemeye devam etti.
Kısa süre sonra profesörün üzerine çay dökülmeye başladı ve artık kendini tutamadı. Profesör sinirli bir şekilde:
-Dur! Görmüyor musun bardak zaten dolu, taşıyor
Zen ustası durmadı ve yine de çayı doldurmaya devam etti. Profesör bunu bir saygısızlık olarak algıladı ve çıkmak için kapıya doğru ilerledi. Usta ona seslendi:
-Profesör, lütfen beni dinleyin. Ama profesör durmadı. Usta arkasından koştu ve onu durdurdu ve sakince ona çayı bardağa dökmeye devam etmesinin nedenini açıkladı:
-Soru sormak için buradasın. Ama cevaplar için henüz hazır değilsin. Aynı bu bardak gibi, sen de kendi düşüncelerin ve görüşlerinle dolusun. Eğer bardağını boşaltmazsan, sana Zen öğretilerini nasıl aktarabilirim?
Sonuç
Bazen yanıtlar size yalnızca sizin anlayabileceğiniz şekillerde gelir. Bu nedenle, mesajı anlayabilmek için açık bir zihne sahip olmak çok önemlidir. Yeni şeyler öğrenebilmek için de unutma sanatında (bardağınızı boşaltmanız) ustalaşmanız gerekir. Önyargılar her zaman doğruyu görmenizi engeller.
Doğada güzel bir yürüyüş yapmak ve derin bir nefes almak, en sevdiğiniz müziği dinlemek, ihtiyacınız olan zihinsel berraklığı size vermeye yardımcı olabilir. Rahatlayın, zihnin boşalmasına izin verin ve ruhunuzdan akmaya başlayan büyük hazineyle kendinizi şaşırtın.
Zihnini boşalt, biçimsiz ol, şekilsiz, su gibi. Suyu bardağa koyarsan, bardak oluverir. Suyu şişeye koyarsan, şişe oluverir. Demliğe koyarsan, demlik oluverir. Su hem akabilir, hem gürleyebilir. Su ol, dostum. Bruce Lee
Yorum Gönder