İnsanın büyüklüğü zenginlik ya da güçte değil, karakter ve iyilikte yatmaktadır. İnsanlar sadece insandır ve tüm insanların hataları ve eksiklikleri vardır ama hepimiz temel bir iyilik ile doğarız.
Bazen beklenmedik biri sizi zarar görmekten koruyabilir. Size benzemeyen veya benzer bir hikayeyi paylaşmayan biri. Gösterişsiz gelen ve asla minnettarlık beklemeden sessizce ortadan kaybolan biri.
Belki tesadüf değildir… Belki bu yabancı trafikte sizin için durmuştur ve eğer durmasaydı, çok hızlı giden o kamyon kaldırım yerine sizin üzerinize çıkabilirdi. Belki de çocuğunuzun parkta sizden uzaklaştığını gördü ve siz daha küçük bir çocukla ilgilenirken onu size geri getirdi.
Irkınızı, inancınızı, dininizi umursamadılar, hatta düşünmediler bile. Sadece iyi bir insan olmayı ve etraflarındaki diğer insanların hayatlarına dokunmayı seçtiler.
Bu küçük iyilik eylemleri hiçbir zaman haberlere yansımaz. Bazen bunların gerçekleştiğinin farkında bile olmayız.
İyilik kayaya atılan çentik gibidir, asla unutulmaz. İyilikten güzellik doğar...
Diğer taraftan iyilik hiçbir zaman zayi olmaz, kişi farkında olsun veya olmasın, bir gün mutlaka sahibine geri döner. En zor zamanda yarasına merhem olur.
İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı. Sabahattin Ali
İyilik Asla Unutulmaz
Yatakta yatan adam, başucundaki genç doktora:
-Allah senden razı olsun evladım dedi. Bu ameliyatı yapmak için yurtdışından buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım.
Ameliyat edilen hasta, büyük bir hastanenin başhekimiydi. Tedavisi sadece yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, çoğu öğrencisi olan diğer doktorlar onun böyle bir yolculuğa dayanamayacağını anlamışlar ve az bir kurtarma ümidine rağmen bu işi üstlenmeye karar vermişlerdi. Fakat o hastalığın sayılı uzmanlarından olan bu genç doktor, nereden haber almışsa almış ve bir hızır gibi yetişip onu kurtarmıştı.
Yaşlı doktor, yattığı yerden genç adamın elini tutuyor ve onu bırakmamak için durmadan konuşuyordu O elleri okşar gibi sıvazlarken:
-Ben, doğum uzmanıyım, diye devam etti. Bir zamanlar anne karnındaki bir bebeğin sakat olduğunu anlamış, onu bu şekilde yaşamaktansa öldürmeyi düşünürken, kıyamayıp doğmasına müsade etmiştim. Sapasağlam yavruları bile ana rahminde öldürenlere inat, onun yaşamasını istediğim için, hayatta bildiğim o tek iyiliğime karşılık Allah seni bana göndermiş olmalı.
Genç doktor, ellerini gevşetip biraz geriye çekildi ve dizlerinden aşağısı takma olan bacaklarını gösterirken:
-Ben de öyle düşünüyorum efendim, diye gülümsedi. Kurtardığınız o çocuk, bendim.
-Allah senden razı olsun evladım dedi. Bu ameliyatı yapmak için yurtdışından buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım.
Ameliyat edilen hasta, büyük bir hastanenin başhekimiydi. Tedavisi sadece yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, çoğu öğrencisi olan diğer doktorlar onun böyle bir yolculuğa dayanamayacağını anlamışlar ve az bir kurtarma ümidine rağmen bu işi üstlenmeye karar vermişlerdi. Fakat o hastalığın sayılı uzmanlarından olan bu genç doktor, nereden haber almışsa almış ve bir hızır gibi yetişip onu kurtarmıştı.
Yaşlı doktor, yattığı yerden genç adamın elini tutuyor ve onu bırakmamak için durmadan konuşuyordu O elleri okşar gibi sıvazlarken:
-Ben, doğum uzmanıyım, diye devam etti. Bir zamanlar anne karnındaki bir bebeğin sakat olduğunu anlamış, onu bu şekilde yaşamaktansa öldürmeyi düşünürken, kıyamayıp doğmasına müsade etmiştim. Sapasağlam yavruları bile ana rahminde öldürenlere inat, onun yaşamasını istediğim için, hayatta bildiğim o tek iyiliğime karşılık Allah seni bana göndermiş olmalı.
Genç doktor, ellerini gevşetip biraz geriye çekildi ve dizlerinden aşağısı takma olan bacaklarını gösterirken:
-Ben de öyle düşünüyorum efendim, diye gülümsedi. Kurtardığınız o çocuk, bendim.
Yaşama Ne Verirseniz Onu Alırsınız
Asırlar boyu hiç değişmeyen bir çekim yasası vardır; yaşama ne verirseniz onu alırsınız. Yaptığımız iyilikler hiçbir şekilde karşılıksız kalmaz ve tam ihtiyaç duyduğumuz anda gelip bizi bulur.
İnsanlar iyiliği asla unutmazlar...
İnsanlar iyiliği asla unutmazlar...
İnsanlar üzerinde yaratacağınız etkiyi asla bilemezsiniz. Bazen farkında olmadan yaptığınız bir işin sıradan ve önemsiz olduğunu düşünebilirsiniz, ancak bu hikaye, sıradan gibi görünen iyilik eylemlerinin çoğu zaman alıcı tarafından asla unutulmadığının inanılmaz bir hatırlatıcısıydı.
Çoğu zaman bir dokunuşun, bir gülümsemenin, nazik bir sözün, dinleyen bir kulağın, dürüst bir iltifatın ya da en küçük bir ilgi eyleminin gücünü hafife alıyoruz; bunların hepsi hayatı tersine çevirme potansiyeline sahip.
Bugün birisinin sizin için aynısını yapabileceğini bilerek, herhangi bir ödül beklentisi olmadan, rastgele bir iyilik eylemi gerçekleştirin.
Hayatın gerçek anlamı, gölgesinde oturmayı beklemediğiniz ağaçlar dikmektir.
Gülümsettiğiniz tüm insanlar adına teşekkür ederiz.
Yorum Gönder