Kazanmak Her Şey Değildir

Sporcu Ahlakı ve Rekabette Saygı Hikayesi

Geleneksel olarak tüm spor branşlarında kazanmak her şeydir. Ancak bu düşünce tarzını tamamen benimsersek, kaybetmenin getirdiği büyümeyi kaçırırız. Bugün sizlerle işbirliği ve saygıyı rekabetle mükemmel bir şekilde harmanlamanın daha önemli olduğunu anlatan bir sporcu hikayesi paylaşmak istiyorum.

Kazanmak her şey değildir; ama kazanmayı istemek her şeydir. Vince Lombardi


Kazanmak Her Şey Değildir


Sameer okulunun en iyi koşucularından biriydi. Aylardır yıl sonu yarışlarına tek bir düşünceyle hazırlanıyordu; ne pahasına olursa olsun kazanmak.

Yarışma günü büyük bir kalabalık, spor gösterisini izlemek için toplanmıştı. Seyirciler arasında Sameer'in koşusunu görmek için uzaklardan gelen yaşlı bir adam da vardı.

Yarışın ilk ayağı başladı. Sameer tüm kararlılığını ve gücünü test ederek bitiş çizgisini birinci olarak geçti. Kalabalık çok heyecanlıydı, Sameer de öyle.

Turnuvanın ikinci gününde Sameer ile yarışmak için iki yeni yarışmacı öne çıktı. Ancak önceki yarışta olduğu gibi yine birinci oldu. Kalabalık Sameer'i alkışlamaya devam etti ve o, turnuvanın en sevilen sporcusu olma yolunda hızla ilerliyordu..

Final yarışı gününde Sameer okulun en iyi koşucularından biriyle karşı karşıya geldi. İyi başladı ve rakibiyle aynı seviyedeydi. İkili neredeyse tüm yarış boyunca başa baş koştu. Rakibi bir anda dengesini kaybedip piste düştü.

Ayağını incitmişti ve acı içinde çığlık atıyordu. Sameer -aklında sadece kazanmak vardı- koşmaya devam etti ve yarışı kazandı. Ancak bu sefer kalabalığın tepkisi çok farklıydı.

Ne oldu? Kalabalık neden bu şekilde tepki gösteriyor? Etrafına anlamsızca baktı, fakat neler olduğu anlamakta zorlanıyordu.

Sameer bu düşüncelerini bir kenara bırakıp ödül törenine geçti. Onu görmeye gelen yaşlı adam, okulun baş konuğu ve eski bir şampiyondu.

Törenin ardından Sameer'i yanına çağırarak "Peki evlat şu anda kendini nasıl hissediyorsun? " diye sordu.

- Efendim, yarışmayı kazandım. Yani oldukça iyi iş çıkardığımı düşünüyorum," diye yanıtladı Sameer.

- Fakat bugünkü yarıştan sonra kalabalığın neden tepki gösterdiğini anlayamadım.

Yaşlı adam:

- Evlat, biliyor musun; hayatta kazanmaktan daha önemli şeyler vardır. Sporcu arkadaşını acı içinde kıvranırken bıraktın. Kalabalığın başka nasıl tepki vermesini bekliyordun? İyi bir sporcu yarışı kazanan değil, aynı zamanda taraftarlarının ve rakiplerinin kalbini de kazanan kişidir. İşte senin anlayamadığın konu bu.

Sameer'ı çok etkileyen bir andı bu. Beyefendiye teşekkür etti ve rakibine destek olmak için soyunma odasına doğru koştu.

O gün Sameer nihayet sporcu olarak ilk adımını attı.

Varlığımızın Anlamı


Bu hikaye bana başarılı olmanın daha iyi bir yolunu arama konusunda ilham verdi. Kazanma ve kaybetme konusundaki düşüncelerimizi gözden geçirmek ve başarıya dair farklı bir bakış açısı geliştirmemiz gerekiyor.

Kazanmanın her şey olduğunu düşünürsek hayata dar bir filtreden bakarız çünkü hayattaki en büyük kazanımlar çoğu zaman başarısızlıklardan doğabilir.

Çocuklara küçük yaşta doğru ahlakı kazandırmak, doğru değerlere sahip bir nesil yetiştirmenin anahtarıdır ve dolayısıyla bu değerlerle yetişen, hayatın sadece kendi etrafında dönmediğinin bilincinde olan gelecek nesillerde gerçek bir değişime tanık olabiliriz. Şunu unutmamalıyız: Başkalarını kollayabiliyor, önemseyebiliyor, sevebiliyor ve içinde yaşadığımız topluma katkıda bulunabiliyorsak, işte o zaman varlığımızın bir anlamı olur.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski