Kendine inanmak neden önemlidir?
Kendine inanmak, yaşam yolculuğunu tüm iniş ve çıkışlarıyla kucaklayabilmeniz ve her zorluğun yeni beceriler, anlayış ve güç getirdiğini fark edebilmeniz için içinizdeki gücü bulmakla ilgilidir.
Yıllar önce, yeni bir projeye başlamadan hemen önce, alt kattaki ofislerden birinde masanın hemen üstünde duran bir yazı dikkatimi çekmişti: Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.
Onun kim olduğunu ve ne yaptığını bilmiyordum ama bir şekilde bu sözler benim girişimim için cesaret veriyordu.
Kaderinizi siz belirliyorsunuz. Hayatınızdaki sonuçları belirleme konusunda kişisel gücünüzün farkına varırsanız, özel hayatınızda ve kariyerinizde karşılaştığınız her türlü zorluğun üstesinden gelebilirsiniz.
Kendinize inanmak; hedeflerinize ulaşmanın anahtarıdır, birçok büyük başarının üzerine inşa edildiği temel taşıdır.
Kendinize inandığınızda, engelleri aşmak, zorluklara göğüs germek ve hayal gücünüzün ötesinde başarıya ulaşmak için daha donanımlı olursunuz.
Bugün, zihniyetinizi nasıl değiştireceğinizi, engelleri nasıl aşacağınızı ve hayatınızda yeni bir aşamayı nasıl kucaklayacağınızı anlatan ilham verici bir hikaye paylaşmak istiyorum: Kasadaki Çek
İnanmak var olmaktır, bilirsin. İnandığımız şeyler için yaşayalım. Nice sabahlar, nice aydınlıklar…Gelecek nice iyi günler için yaşayalım. Ümit Yaşar Oğuzcan
Kasadaki Çek
Adamın biri tek başına parkta oturuyor, başı ellerinin arasında kara kara düşünüyordu. İşleri bozulmuş, iflasın eşiğinde bir işadamıydı kendisi. Ne yaparsa yapsın bir türlü durumu düzeltemiyordu. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken, diğer taraftan da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu.
Tam bu sırada, yanında yaşlı bir adam belirdi ve “Seni bir şeyin rahatsız ettiğini görebiliyorum” dedi. İş adamı, içinde bulunduğu durumu anlattıktan sonra, yaşlı adam “Sanırım sana yardım edebilirim” dedi. İş adamının adını sordu ve hemen ardından ona bir çek yazdı.
Yazmış olduğu çeki iş adamının eline tutuştururken, “Bundan tam 1 sene sonra bugün, yine bu bankta benimle buluşup bu parayı bana geri ödersin” dedi ve hızla oradan ayrıldı.
İş adamı, elindeki çeke baktı ve tam olarak 500,000$ olduğunu ve çekin dünyanın en zengin iş adamlarından biri olan John D. Rockefeller tarafından yazıldığını gördüğünde gözlerine inanamadı. “Bu para hemen tüm sorunlarımı çözebilir” diye düşündü.
Ama çeki hemen bozdurmak yerine, bir süre kasasında saklamaya karar verdi. Çünkü o çekin orada olduğunu bilmek, kendisine bir rahatlık ve güvence verecekti. İşler çok daha kötüleştiğinde bu çeki hemen bozdurabilirdi.
İşte bu iyimserlikle işlerine çok daha farklı bir bakış açısıyla yaklaşan iş adamı, o günden itibaren işlerini düzeltti, daha büyük satışlar yaptı, borçlarının da tamamını ödedi. Bir zamanlar iflasın eşiğinde olan şirketine başarı üstüne başarı kazandırdı.
İşin garibi, o çek hala kasasında bozdurulmamış olarak duruyordu.
İş adamı, tam bir sene sonra, aynı park, aynı bank, aynı gün ve saatte yaşlı adamla buluşmaya gitti elinde 500,000$ olan çekle. Yaşlı adam da sözleştikleri gibi aynı anda geldi.
İş adamı, elindeki çeki yaşlı adama tam uzatıyordu ki, telaş içindeki hemşire koşar adımlarla yanlarına geldi. “Sonunda seni buldum” diyerek yaşlı adamın koluna girdi.
“Umarım sizi rahatsız etmemiştir” dedi iş adamına.
“Yıllardır huzurevinden kaçıp, kendisini insanlara John D. Rockefeller olarak tanıtıyor. Aslında o sıradan biri ve elinizdeki çek de üzgünüm ama karşılıksız.” diyerek açıklama yapan hemşire, yaşlı adamı kolundan tutarak oradan uzaklaştırdı.
İşadamı şaşkın bir şekilde öylece donup kaldı. Bütün bir yıl boyunca kasasında yüz bin dolar olduğuna inanarak büyük işler yapmıştı. Birden, hayatının akışını değiştiren şeyin para olmadığını fark etti. Bundan daha büyük bir keyif yoktu. Bu çok farklı bir duyguydu. Kendine inanmak, inandığın yolda ilerlemek ve sonunda karşılığını almak.
Kendimize inanmadan istediğimiz şeyleri asla elde edemeyiz. Kendimizden şüphe etmeye devam edersek mutlu olmak, keyif aldığımız bir kariyere sahip olmak ve başkaları üzerinde etki yaratmak zordur.
Kendimize inanmadığımız takdirde, başarısızlıktan, eleştiriden ve riskten kaçınmaya çalışarak hayatı başımız öne eğik bir şekilde sürdürürüz.
Başarının sırrı, kasamızda duran değil, kalbimizde ve kafamızda olanlardır.
Kişinin kendine ve yeteneklerine inanması, yaşamda başarıya ulaşmanın temelidir. Sen kendine inanmazsan, başka kimse sana inanmaz.
Kendimize inanmak, daha çok nerede sıkışıp kaldığımızı görme ve nasıl kurtulacağımızı şefkatle keşfetme meselesidir.
Sırtınızı duvara dayayıp korkuyla yüzleştiğinizde tek seçenek ilerlemek ve korkunun içinden geçmektir.
Kendinizi sınırlamayın. Birçok insan kendilerini yapabileceklerini düşündükleri şeylerle sınırlar. Zihninizin izin verdiği ölçüde ileri gidebilirsiniz.
İnançlarınızı hayallerinizi ve arzularınızı destekler şekilde değiştirebilirsiniz. Kendinize ve istediklerinize güçlü bir şekilde inanın.
Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.
İş adamı, tam bir sene sonra, aynı park, aynı bank, aynı gün ve saatte yaşlı adamla buluşmaya gitti elinde 500,000$ olan çekle. Yaşlı adam da sözleştikleri gibi aynı anda geldi.
İş adamı, elindeki çeki yaşlı adama tam uzatıyordu ki, telaş içindeki hemşire koşar adımlarla yanlarına geldi. “Sonunda seni buldum” diyerek yaşlı adamın koluna girdi.
“Umarım sizi rahatsız etmemiştir” dedi iş adamına.
“Yıllardır huzurevinden kaçıp, kendisini insanlara John D. Rockefeller olarak tanıtıyor. Aslında o sıradan biri ve elinizdeki çek de üzgünüm ama karşılıksız.” diyerek açıklama yapan hemşire, yaşlı adamı kolundan tutarak oradan uzaklaştırdı.
İşadamı şaşkın bir şekilde öylece donup kaldı. Bütün bir yıl boyunca kasasında yüz bin dolar olduğuna inanarak büyük işler yapmıştı. Birden, hayatının akışını değiştiren şeyin para olmadığını fark etti. Bundan daha büyük bir keyif yoktu. Bu çok farklı bir duyguydu. Kendine inanmak, inandığın yolda ilerlemek ve sonunda karşılığını almak.
Kendine İnanmak Başarının İlk Adımıdır
Kendimize inanmadan istediğimiz şeyleri asla elde edemeyiz. Kendimizden şüphe etmeye devam edersek mutlu olmak, keyif aldığımız bir kariyere sahip olmak ve başkaları üzerinde etki yaratmak zordur.
Kendimize inanmadığımız takdirde, başarısızlıktan, eleştiriden ve riskten kaçınmaya çalışarak hayatı başımız öne eğik bir şekilde sürdürürüz.
Başarının sırrı, kasamızda duran değil, kalbimizde ve kafamızda olanlardır.
Kişinin kendine ve yeteneklerine inanması, yaşamda başarıya ulaşmanın temelidir. Sen kendine inanmazsan, başka kimse sana inanmaz.
Kendimize inanmak, daha çok nerede sıkışıp kaldığımızı görme ve nasıl kurtulacağımızı şefkatle keşfetme meselesidir.
Sırtınızı duvara dayayıp korkuyla yüzleştiğinizde tek seçenek ilerlemek ve korkunun içinden geçmektir.
Kendinizi sınırlamayın. Birçok insan kendilerini yapabileceklerini düşündükleri şeylerle sınırlar. Zihninizin izin verdiği ölçüde ileri gidebilirsiniz.
İnançlarınızı hayallerinizi ve arzularınızı destekler şekilde değiştirebilirsiniz. Kendinize ve istediklerinize güçlü bir şekilde inanın.
Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.
Yorum Gönder