Gelişim zihniyetine sahip olmak, kişisel gelişimde önemli bir rol oynar: Büyümek için zorluklarla yüzleşmemizi ve hatalarımızdan ders çıkarmamızı sağlar. Bu makalede, gelişim zihniyetin özüne iniyoruz ve bu zihniyetin nasıl geliştirilebileceğine dair bazı pratik ipuçları veriyoruz.
Hayatınızdan memnun musunuz?
Yeni şeyler öğrenmekten hoşlanıyor musunuz? Yoksa rutinlerinize bağlı kalmayı mı tercih edersiniz?
İlişkileriniz karşılıklı sevgi, saygı ve güvene mi dayalı? Yoksa sürekli birisiyle rekabet halinde olduğunuzu mu hissediyorsunuz?
Risk almayı seviyor musunuz? Yoksa başarısızlıktan mı korkuyorsunuz?
Eğer bu sorulara çelişkili ve kararsız cevaplar veriyorsanız, belki de zihniyetinizi değiştirmenin zamanı gelmiştir.
Gelişim zihniyeti kişisel ve mesleki başarınızı etkiler. Bunun aksine, sabit bir zihniyet, sınırlayıcı olabilecek bir düşünme biçimidir.
Sıradan insanları etkili liderlere dönüştüren 23 özellik yazı dizisinde bugün gelişim zihniyetini tartışacağız. Bu gelişim zihniyetinin başarınıza nasıl katkıda bulunabileceğini ve bunu nasıl geliştirebileceğinizi bilmek ister misiniz? O halde doğru yere geldiniz.
Gelişim Zihniyeti Nedir?
Winston Churchill bir zamanlar şöyle demişti: Başarı nihai değildir; başarısızlık ölümcül değildir; önemli olan devam etme cesaretidir.
Churchill'in bu akıllıca sözleri, büyüme zihniyetinin neyle ilgili olduğunu ortaya koyuyor: Engeller yerine fırsatları görmek.
Bu, kabuğunuza çekilip kendini dünyadan soyutlamak yerine, başarısızlığı yeteneklerinizi daha da geliştirmek için bir fırsat olarak görmek anlamına gelir.
Psikolog Eric Ericsson'a göre insanlar yaşamları boyunca çeşitli gelişim aşamalarından geçiyorlar. Her aşama, bir sonraki aşamaya geçebilmeniz için üstesinden gelmeniz gereken zorluklarla tanımlanır.
Neyse ki bilim ve modern psikoloji bu konuda tamamen farklı bir yaklaşıma sergiliyor. Şimdi bakışlarımızı Dr. Carol Dweck'in yaklaşık 30 yıldır insan davranışları üzerine çalıştığı Stanford Üniversitesi'ne odaklayalım.
Dr. Dweck, farklı öğrencilerin başarıya ve başarısızlığa yaklaşımları arasında önemli bir fark olduğunu fark etti ve bu tespit ona araştırma yapma ve bunun etrafında bir teori oluşturma konusunda ilham verdi.
Başarının ancak çok çalışarak ve başkalarıyla güçlü ilişkiler kurarak elde edilebileceğine inanan insanları tanımlamak için gelişim zihniyeti kavramını ortaya attı.
Gelişim zihniyeti; yeteneklerin ve zekanın zaman, çaba ve özveriyle geliştirilebileceği fikrini destekleyen bir inanç sistemidir, öğrenmeyi, dayanıklılığı ve başarısızlıklardan gelişmeyi memnuniyetle karşılayan ve benimseyen bir bakış açısıdır.
Gelişim zihniyetine sahip insanlar öğrenme, yeni beceriler kazanma ve mevcut becerilerini geliştirme fırsatlarını değerlendirirler.
Gelişim zihniyetine sahip bir insan, bir zorlukla karşılaştığında bunu bir başarısızlık olarak değil, büyüme fırsatı olarak görür. Şansın ya da tesadüflerin değil, sıkı çalışmanın onları yaşamda ileri götürebileceğine inanır. Ancak inanmak yeterli değildir; gelişim zihniyetinin işe yaramasını sağlayan şey inançlarınızın ve eylemlerinizin tutarlı olmasıdır.
Ancak gelişim zihniyeti kavramını daha iyi anlayabilmek için onun zıttı olan sabit zihniyet kavramını bilmemiz gerekiyor.
Sabit Zihniyet Nedir?
Sabit zihniyet, zeka, yetenek ve kişisel özelliklerin statik ve sabit olduğuna ve değiştirilemeyeceğine olan inançtır. Sabit zihniyete sahip kişiler, belirli bir düzeyde zeka, yetenek ve kabiliyetle doğduklarına ve potansiyellerinin bu doğuştan gelen özelliklerle sınırlı olduğuna inanırlar.
Sabit zihniyete sahip bireyler zorluklardan kaçınma ve başarısızlıkları kendi sınırlamalarının kanıtı olarak görme eğilimindedir. Kolayca pes etme eğilimindedirler ve aksiliklerden sonra toparlanma esnekliğinden yoksundurlar. Başarısızlıktan korktukları için genellikle risk almaktan ve yeni şeyler denemekten korkarlar.
Sabit zihniyet olumsuz düşünmeye yol açabilir. Örneğin, sabit zihniyete sahip bir kişi bir görevde başarısız olduğunda, bunu o işi yapabilecek kadar yetenekli olmamasına bağlayabilir. Oysa gelişme zihniyetine sahip bir kişi aynı görevde başarısız olduğunda, bunun daha fazla çaba göstermesi gerektiğine dair bir işaret olarak görür.
Sabit zihniyete sahip insanlar, ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar, bireysel özelliklerin değişemeyeceğine inanırlar ve muhtemelen:
Sabit zihniyete sahip insanlar, ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar, bireysel özelliklerin değişemeyeceğine inanırlar ve muhtemelen:
- Zeka ve yeteneğin statik olduğuna inanırlar
- Başarısızlığı önlemek için zorluklardan kaçınırlar
- Başkalarından gelen geri bildirimleri dikkate almazlar
- Başkaları tarafından yargılanmamak için kusurları gizlerler
- Çaba göstermenin değersiz olduğuna inanırlar
- Kolayca pes ederler
Gelişim Zihniyetine Nasıl Ulaşılır?
Değişimi kucaklamak, risk almak ve sürekli öğrenmeye ve gelişmeye açık olmak, sahip olduğunuz zihniyet türünü değiştirmek için inanılmaz derecede önemlidir. Gelişmeye yönelik bir zihniyet oluşturmak için, değişimin kolay olmadığını, zaman aldığını ve çaba gerektirdiğini unutmamalısınız. İşte başarıya giden yolculuğunuzda size yardımcı olacak birkaç ipucu:
1. Sabit Zihniyet Tuzaklarını Tanıyın
Öncelikle mevcut zihniyetinizi belirleyin Bilmediğiniz şeyi değiştiremezsiniz. Kişisel farkındalık çok önemlidir. Bir hata yaptığınızda veya bir zorlukla karşılaştığınızda ne düşündüğünüzü ve hissettiğinizi not etmeye başlayın.
Gelişmeye yönelik bir zihniyet geliştirmenin ilk adımı, onun karşılığını, yani sabit zihniyeti anlamaktır. Bunlar, yeteneklerinizin statik ve değişmez olduğuna dair sınırlayıcı inançlardır. Düşünceler aracılığıyla hayatınızı değiştirebileceğinizi anladığınızda, daha önce sizi hedeflerinize ulaşmaktan alıkoyan zehirli düşünceleri ortadan kaldırabileceğinizi göreceksiniz..
Sınırlayıcı inançlar bizi konfor bölgemizde tutar. Hem kişisel hem de profesyonel olarak hedeflerimize ulaşmayı ve gelişmeyi büyük ölçüde engeller. Mutlak gerçekler olarak kabul ettiğimiz şeyler, ister bilinçli ister bilinçsiz olsun, bu düşüncelerdir. Ancak yaşam hedeflerine doğru yolculuğumuzu sınırlayan bu olumsuz düşüncelerin üstesinden gelebilir ve bunların yerine daha olumlu düşünceler geliştirebiliriz. Düşüncenizi değiştirerek her şeyi değiştirebilirsiniz.
Gelişmeye yönelik bir zihniyet, sınırlayıcı inançlar tarafından engellenmek yerine, tam potansiyelinize ulaşmanız ve değerlerinizle uyum içinde kalmanız için daha fazla özgürlük sunar. Bu özgürlükle her şey mümkündür. Bu tür bir özgürlüğü deneyimleyen insanlar, yalnızca kendi hayatlarını değil, başkalarının hayatlarını da değiştirebileceklerine inanırlar.
Hepimizin güçlü ve zayıf yönleri var. Güçlü yönlerinizi keşfedip takdir edin ve zayıf yönlerinizi geliştirmek için çalışın . Bu çaba, büyüme odaklı bir zihniyet oluşturmanıza yardımcı olabilir.
Sınırlamalar yalnızca zihinlerimizde yaşar. Ama hayal gücümüzü kullanırsak olasılıklarımız sınırsız hale gelir. Jamie Paolinetti
2. Kendinize İnanın
Dünyadaki en tehlikeli yalanın ne olduğunu biliyor musun? İki basit kelime: "Yapamam."
Bu, çoğu insanın bir tür "başarısızlık" ihtimali gördüklerinde kendilerini risk almamaya ikna etmek için tekrar tekrar söylediği bir yalan. Bu yalanın arkasındaki en büyük neden ise korku ve güven eksikliğidir.
Halbuki kendinize inanmak, zorluklarla doğrudan yüzleşmek için gereken zihinsel gücü sağlar. Yeteneklerinize ve dayanıklılığınıza güvendiğinizde, sorunlara yaratıcı çözümler bulma ve zor zamanlarda sebat etme olasılığınız artar.
Hedefiniz ne olursa olsun, kendinize inanmak o ilk adımı atma gücünü verir. Yeteneklerinize güvendiğinizde, fırsatları kucaklama ve cesur kararlar alma olasılığınız artar.
Başkalarından onay aramayı bırakın. Başkalarının onayı çoğu zaman zihniyetin gelişmesini engelleyebilir. Kendini kabul etme ve onaylamayı geliştirin. Kendinize güvenmeyi öğrenin.
İnancınız eyleminizi belirler ve eyleminiz de sonuçlarınızı belirler; ancak önce kendinize inanmanız gerekir.
Başka hiç kimsenin inanmadığı bir zamanda kendinize inanmalısınız; bu sizi tam anlamıyla bir kazanan yapar. Venüs Williams
Bu, çoğu insanın bir tür "başarısızlık" ihtimali gördüklerinde kendilerini risk almamaya ikna etmek için tekrar tekrar söylediği bir yalan. Bu yalanın arkasındaki en büyük neden ise korku ve güven eksikliğidir.
Halbuki kendinize inanmak, zorluklarla doğrudan yüzleşmek için gereken zihinsel gücü sağlar. Yeteneklerinize ve dayanıklılığınıza güvendiğinizde, sorunlara yaratıcı çözümler bulma ve zor zamanlarda sebat etme olasılığınız artar.
Hedefiniz ne olursa olsun, kendinize inanmak o ilk adımı atma gücünü verir. Yeteneklerinize güvendiğinizde, fırsatları kucaklama ve cesur kararlar alma olasılığınız artar.
Başkalarından onay aramayı bırakın. Başkalarının onayı çoğu zaman zihniyetin gelişmesini engelleyebilir. Kendini kabul etme ve onaylamayı geliştirin. Kendinize güvenmeyi öğrenin.
İnancınız eyleminizi belirler ve eyleminiz de sonuçlarınızı belirler; ancak önce kendinize inanmanız gerekir.
Başka hiç kimsenin inanmadığı bir zamanda kendinize inanmalısınız; bu sizi tam anlamıyla bir kazanan yapar. Venüs Williams
3. Bir Amaç Duygusuna Sahip Olun
Hayatta bir amaç duygusuna sahip misiniz? Bu amacın ne olduğunu düşünüyorsunuz? Bunlar cevaplanması zor sorular olabilir. Bazı insanlar büyüdüklerinde hangi işi yapmak istediklerini küçük yaşlardan itibaren bilirler. Diğerlerinin ise bunu çözmesi uzun yıllar alır.
Bir amaç duygusuna sahip olmak bize yapmak istediğimiz şey için açık nedenler verir. Ancak amaç duygusu yalnızca kariyerinizle ilgili değildir; aynı zamanda neye inandığınızla, hayatta neye değer verdiğinizle ve sizi neyin motive ettiğiyle de ilgilidir.
Amaç duygusu, hayatta öncelik vermenize, planlar yapmanıza ve aksiliklere karşı dayanıklı olmanıza yardımcı olan şeydir. Hem kısa hem de uzun vadeli hedeflere ulaşmanıza yardımcı olur. Geliştirilmesi yıllar alabilen ve zamanla değişebilen karmaşık bir kavramdır.
Hayattaki amacınız, amacınızı bulmak ve tüm kalbinizi ve ruhunuzu ona vermektir: Bir amaç duygusu aramak zorlayıcı ve kafa karıştırıcı olabilir. Yani amacınızı anlamakta zorlanıyorsanız süreçte sabırlı olun.
En önemli şey sizi neyin mutlu ettiğini, neye çaba harcamaya en istekli olduğunuzu ve sizin için neyin önemli olduğunu belirlemektir. Bu soruları yanıtlamaya başlayabilirseniz, zaten yolu yarılamışsınız demektir.
İnsan varoluşunun gizemi sadece hayatta kalmakta değil, uğruna yaşanacak bir şey bulmakta yatmaktadır. Fyodor Dostoyevski
4. Dilinize Dikkat Edin
Kelimeler, kafamızın içinde olup bitenleri kendimize ve başkalarına ileten sembollerdir. Korkularımızı, üzüntümüzü, sevincimizi, sevgimizi, hayallerimizi sözlerimizle paylaşırız.
Kendimizle ve başkalarıyla nasıl konuştuğumuz düşüncelerimizi, inançlarımızı ve eylemlerimizi etkileyebilir ve hatta dünyaya dair algımızı şekillendirebilir.
Kelimelerin iyileştirme veya incitme gücü vardır. Birini ayağa kaldırma ya da yıkma gücüne sahiptirler. Olumlu kelimeler insanları motive etme ve ilham verme gücüne sahiptir.
Gelişmeye yönelik bir zihniyet geliştirmek, zayıf yönlerinizin henüz geliştirmediğiniz güçlü yönler olduğunun farkına varmakla ilgilidir. “Henüz”ün gücünü kullanın. Bir hedefe ulaşmak veya bir görevi yerine getirmekte zorlanıyor musunuz? Kendinize "henüz" bu konuda ustalaşmadığınızı hatırlatın. "Henüz" ifadesini kullanarak mücadeleyi yeniden çerçevelemek, olasılığa yer açar ve size aksiliklere rağmen hala ilerleyebileceğinizi hatırlatır.
Başarısızlık sözcüğünü öğrenme sözcüğüyle değiştirmeye çalışırsanız ve her başaramadığınızda kendinize yeni bir şeyler öğrendiğinizi söylerseniz, kendinize dair olumlu düşünce oluşturma olasılığınız çok daha yüksektir. Bunu elbette neden başaramadığınızı analiz ederek ve farklı yöntemler kullanarak bir kez daha deneyerek takip etmelisiniz.
Olumlu düşünmek, tatsızlıklara daha olumlu ve üretken bir şekilde yaklaşmanız anlamına gelir. En kötüsünün değil, en iyisinin olacağına inanmakla ilgilidir bu. Gelişmeye yönelik bir zihniyet oluşturmak için olumsuz düşünceleri daha olumlu olanlarla değiştirin. Yargılamayı kabulle, nefreti şefkatle değiştirin.
Ne düşünürsen onu yaratırsın. Ne hissedersen onu çekersin. Neyi hayal edersen ona dönüşürsün.
5. Zorlukları Kucaklayın
Hayat yolculuğu zorluklarla, zaferlerle ve kendini keşfetme anlarıyla örülmüş bir halıdır. Yaşam yolculuğunda zorluklar kaçınılması gereken engeller değil, kucaklanması gereken fırsatlardır. Zorluklar dayanıklılığı geliştirir ve yaratıcılığı teşvik eder.
Zorluklar kaçınılmazdır ve bunlara nasıl tepki verdiğimiz karakterimizi tanımlar. Karşılaştığımız her engel öğrenme ve uyum sağlama fırsatı sunar. Zorlukların üstesinden geldikçe, zorluklara dayanma ve bunların üstesinden gelme kapasitemizi keşfederiz.
Zorlukları kabul etmek, öğrenme ve büyüme fırsatlarını benimsemekle eş anlamlıdır. Her zorluk, yeni beceriler, bilgiler ve bakış açıları edinmemizi gerektiren benzersiz bir dizi koşulu sunar.
Zorluklar çoğu zaman kalıpların dışında düşünmemizi ve yenilikçi çözümler bulmamızı gerektirir. Engellerin üstesinden gelme zorunluluğu yaratıcılığı tetikler ve bizi alışılmadık yaklaşımları keşfetmeye teşvik eder.
Zorlukların üstesinden gelmedeki başarı özgüvenimizi artırır. Ne kadar küçük olursa olsun her zafer, yeteneklerimize olan inancımızı ve kararlılığımızı güçlendirir. Yeni kazanılan bu güven, gelecekteki zorluklarla mücadelemizde bize güç verir ve olumlu bir büyüme ve başarı döngüsü yaratır.
Zorluklar bizi yeni bir ağırlık merkezi aramaya zorlayan hediyelerdir. Onlarla savaşmayın. Sadece ayakta durmanın yeni bir yolunu bulun.
Zorluklar kaçınılmazdır ve bunlara nasıl tepki verdiğimiz karakterimizi tanımlar. Karşılaştığımız her engel öğrenme ve uyum sağlama fırsatı sunar. Zorlukların üstesinden geldikçe, zorluklara dayanma ve bunların üstesinden gelme kapasitemizi keşfederiz.
Zorlukları kabul etmek, öğrenme ve büyüme fırsatlarını benimsemekle eş anlamlıdır. Her zorluk, yeni beceriler, bilgiler ve bakış açıları edinmemizi gerektiren benzersiz bir dizi koşulu sunar.
Zorluklar çoğu zaman kalıpların dışında düşünmemizi ve yenilikçi çözümler bulmamızı gerektirir. Engellerin üstesinden gelme zorunluluğu yaratıcılığı tetikler ve bizi alışılmadık yaklaşımları keşfetmeye teşvik eder.
Zorlukların üstesinden gelmedeki başarı özgüvenimizi artırır. Ne kadar küçük olursa olsun her zafer, yeteneklerimize olan inancımızı ve kararlılığımızı güçlendirir. Yeni kazanılan bu güven, gelecekteki zorluklarla mücadelemizde bize güç verir ve olumlu bir büyüme ve başarı döngüsü yaratır.
Zorluklar bizi yeni bir ağırlık merkezi aramaya zorlayan hediyelerdir. Onlarla savaşmayın. Sadece ayakta durmanın yeni bir yolunu bulun.
6. Başarısızlıktan Korkmayın
Başarısızlık korkusunun nedenlerini bulmak için öncelikle "başarısızlığın" gerçekte ne anlama geldiğini anlamamız gerekir.
Hepimizin başarısızlıkla ilgili farklı tanımları var, çünkü hepimiz farklı ölçütlere, değerlere ve inanç sistemlerine sahibiz. Bir kişinin başarısızlık olarak gördüğü şey, bir başkası için harika bir öğrenme fırsatı olabilir.
Dayanıklılık, başarının gizli bileşenidir. Eğer rotanızda nasıl kalacağınızı ve başarısızlıktan sonra oyuna nasıl geri döneceğinizi öğrenebilirseniz, çok iyi yerlere gelebilirsiniz.
Gerçek şu ki, saygı duyduğumuz çoğu insan, başarı için harcadıklarından daha fazla zamanı denemeye harcadı. Liste sonsuzdur ama işte hemen akla gelen birkaç tanesi. Thomas Edison ampulü icat etmeden önce 10.000 kez başarısız oldu. Michael Jordan, tüm zamanların en iyi basketbolcularından biri olarak kabul ediliyor. Ancak koçu yeterli beceriye sahip olmadığını düşündüğü için lise basketbol takımından çıkarıldı. Dünyanın en zengin ve en başarılı iş adamlarından biri olan Warren Buffet, Harvard Üniversitesi tarafından reddedildi.
Bunlar dünyayı değiştiren onbinlerce insandan sadece üçü. Tüm bu harika insanların hikayelerinden alınacak ders şu; eğer başarısız olmadıysanız, yeterince risk almıyorsunuz demektir.
Başarısız olmaktan korkmayın. Başarısızlığı başarıya giden yolda gerekli bir adım olarak kabul edin. Başarısız olursanız tekrar deneyin. Asla pes etmeyin. Ne kadar zor olursa olsun, bir gün ışıklar sizin için yanacak ve dünya bundan daha iyi olacak.
Bir hayali gerçekleştirmeyi imkansız kılan tek şey vardır: başarısızlık korkusudur. Paul Coelho
Hepimizin başarısızlıkla ilgili farklı tanımları var, çünkü hepimiz farklı ölçütlere, değerlere ve inanç sistemlerine sahibiz. Bir kişinin başarısızlık olarak gördüğü şey, bir başkası için harika bir öğrenme fırsatı olabilir.
Dayanıklılık, başarının gizli bileşenidir. Eğer rotanızda nasıl kalacağınızı ve başarısızlıktan sonra oyuna nasıl geri döneceğinizi öğrenebilirseniz, çok iyi yerlere gelebilirsiniz.
Gerçek şu ki, saygı duyduğumuz çoğu insan, başarı için harcadıklarından daha fazla zamanı denemeye harcadı. Liste sonsuzdur ama işte hemen akla gelen birkaç tanesi. Thomas Edison ampulü icat etmeden önce 10.000 kez başarısız oldu. Michael Jordan, tüm zamanların en iyi basketbolcularından biri olarak kabul ediliyor. Ancak koçu yeterli beceriye sahip olmadığını düşündüğü için lise basketbol takımından çıkarıldı. Dünyanın en zengin ve en başarılı iş adamlarından biri olan Warren Buffet, Harvard Üniversitesi tarafından reddedildi.
Bunlar dünyayı değiştiren onbinlerce insandan sadece üçü. Tüm bu harika insanların hikayelerinden alınacak ders şu; eğer başarısız olmadıysanız, yeterince risk almıyorsunuz demektir.
Başarısız olmaktan korkmayın. Başarısızlığı başarıya giden yolda gerekli bir adım olarak kabul edin. Başarısız olursanız tekrar deneyin. Asla pes etmeyin. Ne kadar zor olursa olsun, bir gün ışıklar sizin için yanacak ve dünya bundan daha iyi olacak.
Bir hayali gerçekleştirmeyi imkansız kılan tek şey vardır: başarısızlık korkusudur. Paul Coelho
7. Öğrenmeye Devam Edin
Öğrenme arzusu, gelişme zihniyetin temel direğidir; meraklı olmak, sürekli yeni bilgiler aramak ve durmaksızın gelişmek için çabalamakla ilgilidir. Beklenmedik durumlarla başa çıkmanıza ve sorunları çözmenin yollarını bulmanıza yardımcı olur.
Öğrenmeye istekli olmak hem yetişkinler hem de çocuklar için gerekli bir beceridir. Ne kadar çok öğrenirseniz, gelecekteki beklentileriniz o kadar yüksek olur. Yeni bilgiler hayatınızda yeni kapılar açacak ve modern dünyada yaşamaktan en iyi şekilde yararlanmanızı sağlayacaktır.
Her günü yeni bir şeyler öğrenmek için bir fırsat olarak görmeye çalışın. İster iş yerinde yeni bir beceride ustalaşmak olsun, ister her zaman ilgi duyduğunuz bir konuyu derinlemesine incelemek, hatta yeni bir tarif öğrenmek olsun, öğrenmenin keyfini kucaklayın.
Öğrenmeye yönelik sürekli çaba, ilerlemenin yakıtıdır. Yaratıcılığınızı harekete geçirir ve dünyayı farklı bir perspektiften görmenize yardımcı olur.
Bilgi size daha önce fark etmediğiniz bağlantıları görme yeteneği verir. Merakınız yaratıcılığınızı artırır ve yaratıcı çözümler daha yüksek standartlara ulaşmanızı sağlar.
Öğrenme arzusunun hayallerinizi gerçeğe dönüştürmenin yolu olduğunu her zaman kendinize hatırlatın. Başarılı olmak istiyorsanız güncel olmanız gerekir.
Eğitimin sonu yoktur. Kitap okumak, sınava girmek, eğitiminizi bitirmek değil. Doğduğunuz andan öldüğünüz ana kadar hayatın tamamı bir öğrenme sürecidir. Jiddu Krishnamurti
8.Yolculuğun Tadını Çıkarın
İşinizde ilerledikçe önemli olan tek şeyin sonuç olduğunu düşünme eğiliminde olabilirsiniz. Bunu size söylemekten nefret ediyorum, ancak herhangi bir konuda başarılı olmak için sürece odaklanmak ve istediğiniz sonuca nasıl ulaşacağınız, hedefin kendisinden daha önemlidir.
Antrenman yapmadan maraton koşmayı veya dağa tırmanmayı beklemezsiniz. Hedefinizi, ona ulaşmanıza yardımcı olabilecek belirli süreçlere veya alışkanlıklara bölerek başlayın. Hedefinize ulaşmanıza yardımcı olacak belirli süreçleri veya alışkanlıkları belirledikten sonra, bunları uygulamak için bir rutin veya program oluşturun.
Sadece sonuca odaklanmak yerine, yol boyunca çabalarınız için kendinizi ödüllendirmeyi unutmayın. Hedefinizin bir kısa mesafe koşusu değil, bir maraton olduğunu unutmayın. Her şeyi planlamış olsanız bile, belirsizliklere biraz yer bırakın ve onlarla sorun yaşamayın. Aslında, gerektiğinde keşfetmeye, denemeye ve ayarlamalar yapmaya daha istekli olun.
Bir amaç yerine bir sürece bağlı kalmak, hedeflerimize doğru sürdürülebilir ilerleme kaydetmenin güçlü bir yoludur. Ama bunu yaparken de her andan keyif aldığımızdan, yaşadığımızdan, öğrendiğimizden emin olalım. Sonuçta başarıya asıl anlamını veren süreç, süreci değerli kılan ise sonuçtur.
Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil. Yapılması çoğu zaman sonuçtan daha önemlidir. Arthur Ashe
Antrenman yapmadan maraton koşmayı veya dağa tırmanmayı beklemezsiniz. Hedefinizi, ona ulaşmanıza yardımcı olabilecek belirli süreçlere veya alışkanlıklara bölerek başlayın. Hedefinize ulaşmanıza yardımcı olacak belirli süreçleri veya alışkanlıkları belirledikten sonra, bunları uygulamak için bir rutin veya program oluşturun.
Sadece sonuca odaklanmak yerine, yol boyunca çabalarınız için kendinizi ödüllendirmeyi unutmayın. Hedefinizin bir kısa mesafe koşusu değil, bir maraton olduğunu unutmayın. Her şeyi planlamış olsanız bile, belirsizliklere biraz yer bırakın ve onlarla sorun yaşamayın. Aslında, gerektiğinde keşfetmeye, denemeye ve ayarlamalar yapmaya daha istekli olun.
Bir amaç yerine bir sürece bağlı kalmak, hedeflerimize doğru sürdürülebilir ilerleme kaydetmenin güçlü bir yoludur. Ama bunu yaparken de her andan keyif aldığımızdan, yaşadığımızdan, öğrendiğimizden emin olalım. Sonuçta başarıya asıl anlamını veren süreç, süreci değerli kılan ise sonuçtur.
Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil. Yapılması çoğu zaman sonuçtan daha önemlidir. Arthur Ashe
9.Küçük Zaferleri Kutlayın
Gelişmeye yönelik zihniyet, çabaları takdir etmek ve ödüllendirmekle ilgilidir. Genel ilerlemenize katkıda bulunan küçük başarıları kutlamak ve takdir etmek için zaman ayırın. Başarının büyüklüğü ne olursa olsun, işinize gösterdiğiniz çabanın ve özverinin farkında olun.
Ulaşılabilir ve uzun vadeli hedeflerinizle uyumlu gerçekçi hedefler belirleyin. İlerleme hissi yaratmak için daha büyük hedefleri daha küçük kilometre taşlarına bölün.
Sadece varış yerinin değil, yolculuğun da tadını çıkarmayı unutmayın. Büyüme sürecini kucaklayın ve yol boyunca her adımı kutlayın. Günlük görevlerden, kilometre taşlarından ve öğrenme deneyimlerinden keyif alın.
İlerlemenizi, becerilerinizi ve gelişme alanlarınızı düzenli olarak değerlendirin. Kaydettiğiniz ilerlemeyi kutlayın ve hedeflerinize doğru attığınız adımları kabul edin.
Başarınıza katkıda bulunan fırsatlar, destek ve kaynaklar için şükranlarınızı ifade edin. Küçük zaferler ve zorluklardan öğrenilen dersler için minnettar olun. Minnettar bir zihniyet geliştirmek, pozitifliği teşvik eder, iş tatminini artırır ve sürekli ilerlemeyi körükler.
Başarılarınızı ekibiniz, meslektaşlarınız veya sevdiklerinizle paylaşın. Birlikte kutlayın ve başarıya yol açan kolektif çabaları takdir edin. Başarıları paylaşmak yalnızca kendi motivasyonunuzu artırmakla kalmaz, aynı zamanda çevrenizdekilere de de ilham verir.
Dönüm noktalarına ulaştığınız ve küçük kazançlar elde ettiğiniz için kendinizi ödüllendirin. İster küçük bir keyif, ister bir izin günü, ister özel bir aktivite olsun, keyif aldığınız bir şeyle kendinizi şımartın.
Kariyer yolculuğunuz boyunca olumlu bir zihniyeti sürdürün. Kaydettiğiniz ilerlemeye ve aksiliklerden öğrendiğiniz derslere odaklanın. Zorlukları büyüme fırsatları olarak kabul edin ve küçük zaferleri, daha büyük hedeflerinize doğru basamak taşları olarak kutlayın. Olumlu bir zihniyet motivasyonu ve dayanıklılığı arttırır.
Her gün dönüm noktalarıyla dolu bir yolculuktur. Her gün gülümsersen yaşadığını hissedeceksin oğlum. Santosh Kalwar
10. Kararlılığı Geliştirin
Kararlılık, büyüme zihniyetinin can damarıdır. İşler zorlaştığında bile yola devam etme isteğidir. Gelişim zihniyetinde ısrar etmek, değerli başarıların zaman ve çaba gerektirdiğini anlamakla ilgilidir.
Bu, yalnızca sonuca değil, sürece de değer vermekle ilgilidir. Başarısızlıklara sağlıklı bir bakış açısını teşvik eder, aksilikleri yolun sonu olarak değil, değerli geri bildirimler ve büyüme sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak görür.
Kararlı olmadan önce ne için çabaladığınızı bilmeniz gerekir. Hedeflerinizi açıkça tanımlamak ve bunları yazmak için biraz zaman ayırın. Hedefleriniz spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı olmalıdır.
İşler yolunda gitmediğinde, ilk etapta hedeflerinizin ardındaki nedene odaklanmak çok önemlidir. Nedeniniz, işler zorlaştığında sizi devam ettirecek ve ilerlemeye devam etme kararlılığını verecek olan şeydir. Amacınız ister sağlığınızı iyileştirmek, ister ailenizin geçimini sağlamak, ister ömür boyu sürecek bir hayalinizi gerçekleştirmek olsun, bunu aklınızdan çıkarmayın.
Sonuçta kararlı olmak, yolculuğu benimsemek ve hedeflerinize bağlı kalmakla ilgilidir. Sıkı çalışma, azim ve olumlu bir tutumla, aklınıza koyduğunuz her şeyi başarabilirsiniz. O halde bugün başlayın ve daha kararlı, daha başarılı bir siz olmak için ilk adımı atın.
Gerçek potansiyelinizi ortaya çıkarmak için önce kendi sınırlarınızı bulmalısınız, sonra da onları aşacak cesarete ve kararlılığa sahip olmalısınız.
11. Yapıcı Eleştirileri Değerlendirin
Eleştirinin amacı işleri daha iyi hale getirmektir. Bir başkası, yaptığınız işi sizden biraz farklı bir perspektiften görebilir ve size değerli önerilerde bulunabilir. Önerileri dinlemeye açık olursanız, gelişim zihniyetinizi daha kolay geliştirebilirsiniz. Geri bildirim sizin dostunuzdur; kişisel bir saldırı değil, büyümenin bir aracıdır.
Hangi biçimde olursa olsun eleştiri bize geçmişteki eylemlerimiz üzerinde düşünme, sonuçları değerlendirme ve geleceğe yönelik planlarımızı geliştirme fırsatı verir.
Yapıcı geri bildirim, olumsuz geri bildirimle aynı şey değildir. Olumsuz geribildirim acımasız ve cesaret kırıcıdır ve yalnızca zayıf yönlerinize ve hatalarınıza odaklanır. Yapıcı geri bildirim almak, deneyimlerinizden öğrenmenize, becerilerinizi geliştirmenize ve kişisel farkındalığınızı geliştirmenize yardımcı olabilir. Ayrıca öğrenmeye açık olduğunuzu, gelişmeye istekli olduğunuzu ve başkalarının görüşlerine saygılı olduğunuzu da gösterir.
Öncelikle ilgili deneyime veya bakış açısına sahip, size dürüst ve saygılı geri bildirimde bulunabilecek doğru kişileri seçin. Kendinizi gelişim zihniyetine sahip insanlarla çevrelemek yolculuğunuzu büyük ölçüde etkileyebilir.
Yapıcı eleştiri genellikle zayıf yönlerimizi öğrenmemizin tek yoludur; o olmadan kendimizi geliştiremeyiz. Kabullenmek ve nezaket göstermek yerine savunmacı davrandığımızda, bu önemli fırsatı kaçırma riskiyle karşı karşıya kalırız.
Hedefin kendinizi geliştirmek ve en iyi potansiyelinize ulaşmak olduğunu ve faydalı eleştirinin o noktaya ulaşmanıza yardımcı olacağını unutmayın.
Eleştiri hoş olmayabilir ama gereklidir. İnsan vücudundaki ağrı ile aynı işlevi yerine getirir. Sağlıksız bir duruma dikkat çeker. Winston Churchill
Değişim Sizinle Başlar
Gelişim zihniyeti, hem kendinizi anlama hem de en yüksek potansiyelinize ulaşmaya yönelik kendinizi zorlama sürecidir. Bu her zaman kendinize kime dönüştüğünüzü ve oraya nasıl ulaşmayı planladığınızı sormak anlamına gelir.
Değişim ve kendini geliştirme, kişisel gelişimin ve refahın temel bileşenleridir. Değişimi benimsemek, kişisel gelişimin peşinde koşmak ve sürekli olarak kendinizin en iyi versiyonu olmaya çalışmak, daha anlamlı, daha tatmin edici ve daha başarılı bir hayatın anahtarıdır.
Gelişmeye yönelik zihniyet, kişinin zorlukları kucaklaması, aksiliklere rağmen ısrar etmesi, sözlerinin ve eylemlerinin sorumluluğunu alması ve çabanın ustalığa giden yol olduğunu kabul etmesi anlamına gelir.
Gelişim zihniyeti, kendinizi daha iyi tanımak ve anlamakla başlar. Bilinçli olarak kendinizin daha fazla farkına vararak, düşüncelerinizi, duygularınızı ve tepkilerinizi gözlemleyerek ve gelişim zihniyetini hayatınızın ayrılmaz bir parçası haline getirmeye karar vererek başlayın.
Daha sonra kişisel hedeflerinize ulaşmanıza ve hayatta istediklerinizi elde etmenize yardımcı olacak gerekli değişiklikleri yaparak daha tatmin edici bir hayat yaşayabilirsiniz.
Birçok insan kendilerini yapabileceklerini düşündükleri şeylerle sınırlar. Zihninizin izin verdiği ölçüde ileri gidebilirsiniz. İnandığınız şeyi başarabileceğinizi unutmayın.
Gelişim zihniyeti, tek seferlik bir iş değildir. Bu, öğrenme ve gelişmeye ömür boyu sürecek bir bağlılıktır ve faydaları da aynı derecede uzun sürer. Hayatının neresinde olursan ol, daha iyi bir sen için ilk adımını şimdi at.
Yolculuğun tadını çıkarın ve her gün daha iyi olmaya çalışın. Ve yaptığınız işe olan tutkunuzu ve sevginizi asla kaybetmeyin.
إرسال تعليق