Bugün bir baba ve güzel kızının yüreklere dokunan hikayesini paylaşmak istiyorum sizlerle: Beş dakika daha baba. Aile ilişkilerinin ve sevdiklerimizin hayattaki önemini vurgulayan bu güzel hikayeyi eklemeseydik, ilham verici hikayelerden oluşan koleksiyonumuzda bir şeyler eksik kalacaktı. Biraz duygusal bir hikaye ve anı yaşamanın, iş-yaşam dengesinin, önceliklerin ve zamanın önemini güçlü bir şekilde anlatıyor.
Beş dakika daha
Kışın sıcacık bir sabahtı ve güneş ışınları vücutta rahatlatıcı bir etki bırakıyordu. Robert yoğun programından biraz zaman ayırdı ve evinin yakınındaki parka gitti. Beş yaşındaki kızı Claudia, bahçedeki oyun alanında oynamak için sabırsızlanıyordu.
Parka ulaştılar ve Claudia hemen bahçedeki bisikletle oynamaya başladı. Robert oyun alanının yanındaki bir banka oturdu ve kızını izlemeye başladı. Yarım saat sonra; genç bir kadın gelip Robert'ın yanına oturdu. Robert, kızını izlerken oldukça mutlu hissediyordu.
Yanında oturan bayan gülümseyerek "O benim oğlum" dedi. Kaydıraktan aşağı süzülen mavi süveterli küçük, tombul bir çocuğu işaret etti. Robert, "O sevimli bir çocuk" dedi ve ekledi; bisiklet süren pembe elbiseli de benim kızım.
Sonra saatine bakan Robert, kızına seslendi:
-Claudia ne diyorsun ? Şimdi gidebilir miyiz.
Claudia:
-Sadece beş dakika daha baba" diye yalvardı. Lütfen… Sadece beş dakika daha.
Robert başını salladı ve Claudia dilediğince bisikletine binmeye devam etti. On beş dakika geçti ve Robert ayağa kalkıp tekrar kızına seslendi:
-Hadi Claudia, şimdi gitme zamanı.
Claudia tekrar yalvardı:
-Beş dakika daha baba... bana sadece beş dakika daha ver.
Robert gülümsedi ve "Tamam tatlım" dedi. Claudia oynamaya devam etti, gerçekten keyif alıyordu ve Robert gülümsüyor ve onu izliyordu. Gözleri mutlulukla dolmuştu.
15 dakika sonra aynı şey tekrarlandı, Robert Claudia'ya seslendi ve o da birkaç dakika daha oynamasına izin vermesi için yalvardı. Robert onun bir süre daha oynamasına memnuniyetle izin verdi.
Robert'ın yanında oturan kadın tüm bunları gözlemliyordu ve Robert'ın davranışına oldukça şaşırmıştı:
-Çok sabırlı bir babasınız, kızınızın isteğini tekrar tekrar güler yüzle yerine getirme çabanızı takdir ediyorum. Sizin yerinizde olsaydım, kesinlikle çok sinirlenirdim.
Robert gülümsedi ve konuşmaya devam etti:
-Ağabeyi John geçen yıl bisikletle eve dönerken sarhoş bir sürücü tarafından öldürüldü. John'la hiç fazla zaman geçiremedim ve şimdi onunla sadece beş dakika daha geçirmek için her şeyimi verirdim.
Robert gözlerinden yaşlar süzülürken sözlerine devam etti:
Claudia ile aynı hatayı yapmamaya yemin ettim. Bisikletine binmek için beş dakikası daha olduğunu düşünüyor. Gerçek şu ki, onun oyununu izlemek için benim de beş dakikam daha var.
Sonuç
Günümüzün rekabet ortamında herkes kariyere ve işe daha fazla öncelik vermektedir. Hikayede Robert, ailesine diğerlerinin üzerinde öncelik vermeyi zor yoldan öğrendi. İşler ne kadar yoğun olursa olsun, aileniz başta olmak üzere, sizin için önemli olan insanlarla daha fazla vakit geçirmeye çalışın.
Onlarla birlikte oynamak, sinemaya gitmek veya onlarla birlikte bisiklete binmek, hepsi ilişkilerinizi güçlendirmenize ve aynı zamanda stresinizi azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Bu hikaye aracılığıyla iletilen bir diğer harika mesaj, geçmişteki hatalarınızdan ders almanızdır. Hatalarınızı kabul edin ve gelecekte tekrarlamamak için gayret gösterin.
Hikaye aynı zamanda şimdiki anı yaşamanın önemine de vurgu yapıyor. Robert, kızının beş dakika daha kazandığındaki mutluluğunu fark etmekle kalmıyor, aynı zamanda onu izlemek için kendisine de beş dakika daha ayırmanın mutluluğunu yaşıyordu.
Hayat bir koşuşturmadan ibaret ; mesele öncelikleri ayarlamakla ilgili. Beş dakikan daha var mı? Ne kadar meşgul olursan ol; bugün sevdiğin biri için beş dakika daha ayır ve farkı gör. Seni temin ederim asla pişmanlık duymayacaksın.
Yorum Gönder